ADDIE TASARIM MODELİ
ADDIE tasarım modeli, eğitsel bir materyalin planlanmasından oluşturulmasına, oluşturulmasından uygulanmasına ve son olarak değerlendirilmesine kadar, içerisine aynı zamanda öğreneni, öğreteni ve hatta dış etkenleri de alan bir öğretim tasarımı modelidir. ADDIE ismi, modelin içerdiği basamaklardan gelmektedir. Bu basamaklarda yazılan raporlar, uygulanan anketler ve söyleşiler tasarlanacak olan dersin güvenilir veriler üzerine inşaa edilmesini sağlamakla birlikte; tasarımcıya bir kaynak oluşturmaktadır.
Analiz:
Analiz aşamasında ihtiyaç analizi yapılarak, mevcut öğretim problemleri, öğrenenlerin (çalışanların) beklentileri, ön bilgileri (varolan), mevcut beceri ve yeterlilikleri, öğrenme ortamı, öğretim amaçları ve hedefleri belirlenir. Bunlar belirlenirken aşağıdaki sorular irdelenebilir. Tabii ki bu sorular değişebilir veya bu soruların yenileri oluşturulabilir.
- Öğrenenler kimler? ve bu kişilerin karakteristik özellikleri neler?
- Bu kişilerin sahip olması istenilen yeni davranış kalıpları neler?
- Öğrenmeyi engelleyen etmenler var mı? Varsa bunlar nelerdir?
- Yetişkin öğrenme modelleri neler? Hangileri kullanılabilir?
- Bu eğitim sürecinin zaman kısıtlaması var mı? Varsa nedir?
- Eğitim alacak kişilerin görev tanımları nelerdir?
- İş analizi nasıldır?
- Performans sistemi nasıldır ve kriterleri nelerdir?
Tasarım:
Tasarım aşaması da öğrenme hedefleri, ölçme araçları, alıştırmalar ve etkinlikler, içerik, konu analizi, ders planlama ve materyal seçimi ile ilgilidir. Tasarım aşaması sistematik ve belirli olmalıdır. Öğretim tasarım planı her bir unsuru detaylara dikkat edilerek hazırlanmalı ve ihtiyaç analizini dikkate alarak planlanmalıdır. Bu aşamadaki adımlar:
- Bilişsel, duyuşsal ve psikomotor hedef davranışlara göre içeriklerin oluşturulması
- Tüm kaynakların incelenmesi (Media, internet, kaynak kitap, uzman kişi, prosedür vb.), hedef davranış ve içerik doğrultusunda öğretim stratejisinin oluşturulması.
- Etkinliklerin ve materyallerin hazırlanması (interaktif veya sınıf)
- Ölçme ve değerlendirme araçlarının hazırlanması
- Tasarımın küçük gruplarda denenmesi
Geliştirme:
Bu süreçte tasarım haline getirilen e-öğrenme içeriği hazır durumdadır. Mevcut kaynakların, onlara uygun başka kaynaklarla birleştirilmesi sağlanır. Bu aşamada; İçerik, öykü panosu ve öğretim malzemeleri geliştirme gerçekleşir. Farklı format ve ortamlarda geliştirilen bu içerikler, öğrenenlerin rahatça ulaşabileceği bir öğrenme ortamına aktarılır.
Uygulama:
Uygulama safhası eğitim uzmanlarının hazırladığı eğitim projesini eğitmenlere sunuş aşamasıdır.
Bu sunumda;
- Konuyla ilgili eğitmeni, eğitim metodolojisini ve eğitimi değerlendirme prosedürleri ile müşteri firmaya iletir.
- Eğitim uzmanları eğitim ortamını bütün gerekli malzeme ihtiyacı ile donatarak eğitim projesi için hazır hale getirir.
- Bu aşamada yerine getirilmesi gereken faaliyetler arasında şunlar sayılabilir :
- Program malzemelerinin üretimi
- Teknolojik altyapı ve hizmetlerin uygulanması
- Uygulamalarla eğitimi pekişitirilmesi
- Motive edici unsurların hazırlanması
- Öğrencilerin listelenmesi
- Eğitim oturumlarının yönetilmesi
- Eğitim stratejilerinin uygulamaya geçirilmesi
- Öğrencilerin değerlendirmelerinin yönetilmesi
- Öğrencilerin geri bildirimlerinin toplanması
Değerlendirme:
Değerlendirme aşamasında ise taslağı geliştirilen öğretim sisteminin ön denemesi, düzeltmeler, son değerlendirmesi ve geleceğe ilişkin kestirimler yapılmaktadır. Böylece, tasarımı yapılan sistemin tüm öğeleri işlerlik açısından test edilmiş olmaktadır.
ADDIE Modeli'nde her bir aşamanın sonuçları, diğer aşama için birer girdi olmaktadır. Her aşamanın sonunda yer alan değerlendirme süreci ile bir sonraki aşamaya geçiş için onay veya red kararının oluşması sağlanmaktadır.
Kaynakça:
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_2zWgcK25h1MU78PPq9Nw1nfSnAjQE1tbCQniRAMgObX7UXMHN4h-rnClOl88hHCIlFFcFRU7buuc03flQ7rdusRefw1jtymcst5HWE-MHTQ9uDC8NK7hPMSWGq_pb7oQ7PiNdsQK9x0V/s1600/addie.jpg
Bloom Taksonomisi
Bloom Taksonomisi
1956 yılında Chicago Üniversitesi profesörü, Benjamin Bloom’un ‘Eğitsel Hedeflerin Taksonomisi’ olarak açıkladığı çalışma ile uzun yıllar eğitim sisteminde öğrencilerin algı ve öğrenme yapılarını geliştirerek üst düzeye çıkarılmak üzere yararlanılmıştır.
Bloom öncelikle her öğrencinin algı yapısının farklı olduğunu bilerek okul, kurs gibi toplu eğitim verilen yerlerde bu farklılığın etkilerini en aza düşürmek ve bunu çocuk,aile,toplum için faydalı hale getirmek üzere çalışmalara başlamıştır. Bloom modelini oluşturan temel şey; öğrenciye etki eden kişisel algılama farklılıklarını kontrol altında tutarak öğretimin niteliğinin kontrol edilebilmesidir. Bu model ek çaba ve zaman ile her öğrencinin verilmek istenilen bilgiye ulaşmasının mümkün olduğunu göstermektedir. Bunun içinde 3 temel değişken vardır;öğrenci nitelikleri,öğretim hizmetinin niteliği,öğrenme ürünleri.
Bloom'un modeline göre;
- Bilişsel Alan
- Duyuşsal Alan
- Psiko-motor Alan
Bilişsel Alan
- Bilgi; gerçeklerin, terimlerin, temel kavramlar ile gerçekleşen öğrenmenin sergilenmesidir.
- Kavram; öğrenilen bilginin anlaşılamsı ve yorumlanmasıdır.
- Uygulama; Öğrenilen malzemelerin ve konuların yeni durumlarda kullanılmasıdır.
- Analiz yapma; bilgileri kısımlarına ayırabilme becerisidir.
- Sentez yapma ; parçaları bir bütün haline getirme yeteneğidir.
- Değerlendirme; Bir amaç için verilen malzemelerin değerini yargılama yeteneğidir.
Duyuşsal Alan
- Alma : Seçicilikte dikkat, farkındalık.
- Tepkide Bulunma: Edinilen bilgiye dair sorulara yanıt vermek,cevaplamada itaat.
- Değer Verme: Sosyal çevrede varlığını planlarıyla gösterir, sonuca ulaşmak için plan yapar,başlatır,sürdürür,takip eder.
- Organize Etme: Değerleri karşılaştırma,değerlendirme ve sentez yapmak.
- Değerler Bütünüyle Nitelenmişlik: Grup çalışmalarında başarılı,bağımsız çalışmada güven duyan tavırda,davranışlarını kontrol eder.
Psiko-motor Alan
- Uyarılma: Kısaca bir adım sonrasını tahmin etme olarak adlandırabiliriz ya da adım-sonuç ilişkisini kurabilmek.
- Klavuz denetiminde yapma: Öğrenci, modelin gösterdiği hareketin aynısını yapar.
- Beceri haline getirme: Yardım almadan en kısa zamanda, pürüzsüz, az enerjiyle davranışı yapmaktır.
- Duruma uydurma: Başka bir durumda beceriyi gösterme.
- Yaratma: Edinmiş olduğu verilerle yeni verilere ulaşmak.
Bloom Taksonomisinin Yenilenmiş Hali
Yeni Bloom Taksonomisi Yeni taksonomi, orijinal halindeki mantık üzerine kurulmuştur ve gerçekleştirilen değişimler ise şunlardır:
- Orijinal taksonominin oluşturulduğu yıllarda pek bilinmeyen “biliş üstü bilgi” kavramı bilgi basamağına eklenerek, taksonominin tek boyutlu yapısının iki boyutlu hale dönüşmesi sağlanmıştır. Bu, revize edilmiş taksonomideki en önemli değişimdir.
- Orijinal taksonomide yer alan “bilgi” basamağı “hatırlama” olarak revize edilip, taksonomi isim formdan fiil forma dönüşmüştür.
- Kavrama basamağı anlama, analiz basamağı çözümleme olarak adlandırılmıştır. Uygulama basamağı ise aynı konumunda kalmıştır.
- Sentez yapmanın değerlendirme yapmaktan daha zor olacağı fikrinin yaygın olarak kabul edilmesi nedeniyle, sentez basamağının yeri değerlendirme ile yer değiştirmiştir. Ayrıca, üst düzey düşünme süreçlerini daha çok vurgulayan yaratma kavramı en üst basamakta yer almıştır.
Taksonominin Yenilenmesine Neden İhtiyaç Duyuldu?
Taksonominin ortaya çıkış yılı olan 1956 yılından bugüne her alanda pek çok değişiklik ve yenilik gerçekleşti. Bu değişim ve yeniliklerin “eğitim” kavramını etkilemesi de kaçınılmazdı. Bugün eğitimciler “öğretme ve öğrenmenin” düşünmekten daha fazlasını içerdiği kabul ediyor. Bloom Taksonomisi; üst düzey bilişsel bilgileri tam olarak ifade edememesi, güncel bazı meselelerin taksonomi ile bağdaştırılamaması ve değerlendirme basamağında ortaya çıkan güçlükler gibi nedenlerden ötürü Anderson ve Krathwohl önderliğinde bir çalışma grubu tarafından revize edildi ve günün ihtiyaçlarına cevap veren bir hale getirildi.
Bloom dijital taksonomisi
Bloom’un taksonomisi üzerine çalışmalar yapan Andrew Churches ise bu aşamaları günümüze uyarlayarak taksonomiye uygun eğitsel uygulamaları bir araya getirmiştir. Bunlara ise Bloom’un Dijital Taksonomisi adını vermektedir.
Bilgi,
- Book Creator
- Tellagami
- PicCollage
- Animoto Video Maker
- WeVideo
Kavrama,
- Diigo
- Evernote
- SimpleMind
- Easy Voice Recorder
- Easy Portfolio
Uygulama,
- Explain Everything
- Google Slides
- Prezi
- Magisto Video Editör & Maker
Analiz,
- Google Drive
- ColorNote Notepad
- Skitch
- EverClip
Sentez,
- Edmodo
- Weebly
- Explain Everything
- Lecture Notes
Değerlendirme,
- Google Keep
- Wunderlist
- Google Drive
- Diigo
- Audio Note
Kaynakça:
http://egitimbilimlerinotlari.com/psikomotor-alan-basamaklarigrobman/
http://blog.enocta.com/2013/04/05/ogrenmede-yeni-boyut-yeni-bloom-taksonomisi/
http://egitimteknoloji.net/2015/11/bloom-taksonomisine-gore-egitsel-uygulamalar/
Kavram Türleri
Kavram Türleri
Kavram:
Kavram, nesnelerin ya da olayların ortak özelliklerini kapsayan ve bir ortak ad altında toplayan genel tasarımdır. Tepkide bulunduğumuz soyutlamalar kavram olarak bilinmektedir.Kavram türleri:
- Soyut ve Somut Kavramlar: Duyu organlarından biriyle gözlenebilen kavramlar somut kavramlardır. Duyu organlarından biriyle algılanamayıp da zihinde var olan kavramlara soyut kavramlar denir.
- Nesnel ve İlişkisel Kavramlar: Nesnel kavramlar insanların kendi çevrelerinde bulunan fiziksel varlık ya da nesneleri sınıflama da kullanılan kavramlardır. İlişkisel kavramlar nesnel kavramlar arasındaki ilişkileri betimlemek üzere kullanılan ve çoğunlukla sözel bilgilerden oluşan önermelere verilen isimdir.
- Üst, Alt ve Bağlantılı Kavramlar: Kavramlar arasında genellikle aşamalı bir yapıdan söz edilir. Kavramların yapılandırılması içinde en tepede yer alan ve diğer kavramları kapsayan kavramlar üst kavramlar olarak adlandırılır.
- Kendiliğinden ve Kendiliğinden Olmayan Kavramlar: Kendiliğinden kavramlar, çocuğun düşünme özelliklerini doğrudan yansıtır. Çocuk dünyayı algılayabildiği kadarıyla yorumlar ve kendi mantığıyla açıklamaya çalışır. Örneğin; küçük yaşlardaki çocukların "köpek" yerine "hav hav" sözcüklerini kullanmasıdır.
Kendiliğinden olmayan kavramlar ise, çocuğun genelde yetişkinlerin istediği doğrultuda sergilediği düşünme biçimini gösterir. Örneğin; okul ortamında "dayak" denildiği zaman birçok öğrencinin bu olumsuzluğu yaramazlık yapan arkadaşlarının cezalandırılmasına yönelik bir uygulama olarak görmesi ve farkında olmadan onaylaması aslında kendiliğinden öğrenilmişbir tanımlama değildir.
- Günlük ve Bilimsel Kavramlar: Kavramların oluşumunu doğal ve eğitsel bağlamda ele alan Vygostky(1994) kavramları günlük ve bilimsel olarak sınıflamaktadır. Buna göre günlük kavramlar, günlük bağlamda gelişen, çocukların okul dışında yetişkinler ile etkileşimi sonucu oluşan kavramlardır. Bu kavramlar çocuğun kendi kafasında biçimlenir, başkaları tarafından amaçlı biçimde öğretilemez.
Buna karşın bilimsel kavramlar ise belirli bir bilim dalıyla ilişkili olarak okulda öğretilir. Bu kavramlar; uygun biçimde tanımlanr, sistematik yönden aşamalı bir yapı içindedir, mantıksal düzenleme içinde sunulur ve sözel olarak kapsamlı biçimde tanımlanabilir.
Kaynakça:
Kavram Haritası
Kavram Haritaları
Kavram haritalarının kullanımı, insanların nasıl öğrendikleri ile anlamlı öğrenme kuramları arasında köprü kuran bir öğretim stratejisidir.
Kavram haritaları, kavramlar arasındaki ilişkiyi genelden özele doğru ele alıp gösel hale getirerek somut veriler sunmayı amaçlayan bir öğretim yöntemidir.
BÖTE bölümü hakkında bilgi veren kendi oluşturduğum kavram haritası: |
Kaynakça:
Öğrenme Stilleri
Öğrenme Stilleri
Merhaba arkadaşlar, üç tür öğrenme stili vardır. Bunlar; görsel, işitsel ve dokunsal öğrenme stilidir. Öğrenme stili, bireyin öğrenmeye hazırlanma, öğrenme ve hatırlama aşamalarında diğerlerinden farklı yollar kullanmasıdır. Öğrenme stillerimiz doğuştan var olan karakteristik özelliğimizdir.Yaşamımızın her anında ve her boyutunda davranışlarımızı etkiler. Yürürken, yatarken, otururken, konuşurken, oynarken, yazarken bizi etkiler ve bu özelliğimize göre bu eylemleri yaparız.
Görsel Öğrenen Bireylerin Özellikleri:
- Görseller, çoğunlukla düzenli ve titizdirler.
- Dağınık ortamlarda çalışamazlar.
- Çantaları, dolapları her zaman düzenlidir.
- Düşünürken yukarı doğru bakarlar.
- Görseller görüntü belleğini kullanırlar.
- Öğrendiklerini gözünün önüne getirerek hatırlamaya çalışırlar.
- Görseller, öğrenmeyi kolaylaştırmak için ders dinlerken not almalıdır, video ve bilgisayar programlarından yararlanmalıdır.
- Görseller ders çalışırken konuyla ilişkili harita, şema, grafik, resim, fotoğraf, katalog vb. görsel araçlar kullanmalıdır.
İşitsel Öğrenen Bireylerin Özellikleri:
- Diğerlerine göre daha konuşkandırlar.
- Yaşlarına göre daha kapsamlı cümleler kurarlar, kelime dağarcıkları geniştir.
- Ses ve müziğe duyarlıdırlar.
- İşitseller ses belleğini kullanırlar.
- Düşünürken kulak hizasına doğru bakarlar.
- Konuşma ve dinleme becerileri gelişmiştir.
- Konuşarak, tartışarak ve başkalarının sözlü sunularını dinleyerek daha iyi öğrenirler.
- Konuşmaları, jest ve mimikleri taklit edebilirler.
- En iyi işiterek öğrenirler.
- Düşünürken de düşündüklerini sesli hale getirirler.
- Yabancı dil öğrenmeye yatkındırlar.
Dokunsal Öğrenen Bireylerin Özellikleri:
- Kinestetikler oldukça hareketlidirler, yerlerinde duramazlar.
- Dokunmayı ve dokunulmayı severler.
- Düşünürken aşağı doğru bakarlar.
- Düzenli olmak için çaba göstermezler.
- Okul hayatında zorlanabilirler.
- Dokunsallar kas belleği kullanırlar.
- Eşyalarının karışık olmasından hiç rahatsız olmazlar.
- El şakası yaparlar, konuşurken el ve kollarını bol bol kullanırlar.
- Plan ve programdan fazla hoşlanmazlar.
- Dokunsallar, derslik yerine laboratuar, okul bahçesi, uygulama alanı gibi ortamlarda yaparak yaşayarak daha iyi öğrenirler.
Kaynakça:
İhtiyaç Türleri
İHTİYAÇ TÜRLERİ
Merhaba arkadaşlar, 6 çeşit ihtiyaç türü vardır. Bunlar;
- Normatif İhtiyaçlar
- Karşılaştırmalı İhtiyaçlar
- Hissedilen İhtiyaçlar
- İfade Edilen İhtiyaçlar
- Önceden Tahmin Edilen ya da Geleceğe İlişkin İhtiyaçlar
- Acil İhtiyaçlar
- Normatif İhtiyaçlar
Bizden beklenen sonuçlar ve bizim yapabildiklerimiz arasındaki farktır. Örneğin, iyi bir üniversiteye girmek isteyen bir birey sınava tabi tutulur, birey uzun bir süre bu sınava çalışır ailesi onun yüksek bir puan alarak iyi bir bölüme yerleşmesini ümit eder ama o birey ailesinin beklentisinden düşük bir puan alır, işte bu normatif ihtiyaçtır.
2. Karşılaştırmalı İhtiyaçlar
3. Hissedilen İhtiyaçları
Kişisel ihtiyaç olarak ele alabiliriz. Yani hissedilen ihtiyaçlar, kişide var olan beceri düzeyi ya da başarı ile kişiden beklenen beceri düzeyi ya da başarı arasındaki farktır. Örneğin, birey sınava hazırlanma sürecinde nasıl çalışırsam daha başarılı olurum diyerek düşünmesi ve nasıl çalışması gerektiğini tespit etmesi kişinin hissettiği ihtiyaçtır.
4. İfade Edilen İhtiyaçlar
İfade edilen ihtiyaçlar, hissedilen ihtiyaçların eyleme dönüştürülmüş halidir. Örneğin, birey nasıl çalışması gerektiğini tespit ettikten sonra bunu eyleme dönüştürmesidir.
5. Önceden Tahmin Edilen ya da Geleceğe İlişkin İhtiyaçlar
Önceden tahmin edilen ihtiyaçlar gelecekte oluşabilecek değişiliklerin belirlenmesi ile ilgilidir. Örneğin, bireyin sınava hazırlanma sürecinde karşılaşabileceği sorunları önceden tahmin etmesi.
6. Acil İhtiyaçlar
Acil ihtiyaçlar adı üzerinden de anlaşılacağı gibi aniden ortaya çıkıp önemli sonuçlar doğuran başarısızlıklardır. Örneğin, birey sınava hazırlanır ama sınav günü kötü bir olayla karşılaşır veya bir hastalığa yakalanır psikolojik olarak kötü etkilenir ve sınavdan düşük puan alır.
Kaynakça:
http://ogta.net/
http://ihtiyacanalizi.blogspot.com.tr/
BÖTE
BÖTE Nedir?
Merhaba arkadaşlar, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölümüne kısaca "BÖTE" diyoruz. Şuan bende Hacettepe üniversitesinde bir Böte öğrencisiyim. Türkiye de Böte bölümü 38 ayrı üniversitede bulunmaktadır. Bu bölümden mezun olan öğrenciler Bilgisayar Öğretmeni ve Eğitim Teknoloğu ünvanına sahip olurlar.
Bu bölümün amacı eğitim teknolojileri ile ilgili bilgi, beceri ve yetkinlik kazandırmak üzere ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde çalışacak bilgi ve iletişim teknolojilerinin ve öğretim materyallerinin eğitimde kullanılması konusunda diğer öğretmenlere destek verecek öğretmenler yetiştirmektir. Böte mezunları Kpss sınavına girerek Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda öğretmenlik yapabilir.
Böte mezunları başka ne iş yapar? Böte mezunları;
- Eğitim ve Öğretim Teknoloğu
- Öğretim Tasarımcısı
- Web Tabanlı Eğitim Tasarımcısı
- Bilgisayar Sistemleri ve Web Tasarımcısı
- Eğitim Yazılımı Geliştirme Grup Sorumlusu ve Yetkilisi
- Uzaktan Eğitim ve e-öğrenme Uzmanı- Danışmanı
- Öğretim Teknolojileri Ölçme ve Değerlendirme Uzmanı
- Kamu / Özel Kuruluşun Bilgi-Bilişim Merkezi Yöneticisi- Danışmanı
- Üniversite de Akademik Çalışma
- Öğrenme yönetimi Sistemleri (ÖYS) geliştirme ve uygulamada
- Çoklu Ortam (Multimedia) ve Grafik Tasarımcısı
- Proje Yöneticisi
- Sistem-Ağ yöneticisi
- Test ve Değerlendirme Uzmanı
- Bilgisayar Programcısı olarak iş bulabilirler.
- Sağlık, işletme ve endüstri ile ilgili diğer sektörlerde Öğretim Tasarımcısı ve Teknoloğu
- İletişim, Basın ve Yayın sektöründe öğretim tasarımcısı ve görsel tasarımcı (danışman)
- Her şirket, kuruluş ve üniversitede hizmet içi ve dışı öğretim hizmetleri tasarımında
- Teknoloji ve eğitim gibi sektörlerde danışman olarak çalışabilirler.
BÖTE Nedir? :)
Kaynakça:
http://bote.nedir.com/
http://bote.fatih.edu.tr/?bolum
Video URL: https://www.youtube.com/watch?v=4tAJ4AjHWS4
Kaynakça:
http://bote.nedir.com/
http://bote.fatih.edu.tr/?bolum
Video URL: https://www.youtube.com/watch?v=4tAJ4AjHWS4
Çalışan Bellek
Çalışan Bellek
İnsan bilgi işleme
sürecinde üç bellek türü kullanır.
- Duyusal Bellek
- Çalışan Bellek
- Uzun Süreli Bellek
Bu üç bellek türünden olan çalışan bellek, duyusal belleğe gelen bilgilerin davranışa dönüşmesini ya da uzun süreli belleğe kodlanmasını sağlar. Bu belleğin kapasitesi oldukça sınırlıdır. Araştırmalar çalışan belleğin kapasitesinin 5-9 yeni bilgi birikimi (sayı, harf, obje, isim vb.) ile sınırlı olduğunu göstermektedir. Bu belleğin bilgiyi koruma süresi ise yaklaşık 20-30 saniyedir.
Çalışan belleğe aynı zamanda kısa süreli bellekte denir. Çalışan bellek yani kısa süreli bellek iki aşamalıdır.
Çok kısa süreli bellek: Duyumlarla elde edilen bilgilerin ilk elendiği filtredir. Bu bilgilere ait bir merakımız yoksa ve önceki bilgilerimizle bir çağrışım sağlamıyorsa 30 saniyede ortadan kalkar.
Kısa süreli bellek: Çok kısa süreli bellekten gelen bilgilerin 20 dak. tutulduğu aşamadır. Kapasitesi dardır, kaybolan bilginin bir daha geri gelmesi mümkün olmaz.
Kısa süreli bellekteki bilgileri uzun süreli belleğe aktarabilmenin iki yolu vardır, bu yolla zaman bilgi sınırlaması aşılabilir.
Tekrarlama: Tamamen hatasız bir tekrar yapıncaya kadar öğrenme devam ederse bilgilerin uzun süreli belleğe aktarılması kolaylaşır.
Gruplama: Bilgileri anlamlı bir biçimde, önceki bilgilerimizle de ilişki içinde kümeler haline getirme zihinde tutmayı kolaylaştırır.
Kaynakça:
İnfografik Tasarımlar
İnfografik Tasarımının İncelenmesi
1. |
2. |
Merhaba arkadaşlar yukarıda iki tane faklı infografik tasarımı görüyorsunuz. İnfografik tasarımı değerlendirme rubriğini göz önüne alarak bu iki infografik tasarımı kendi yorumlarımla değerlendireceğim.
İçerik Çözümlemesi:
Ara Başlık: Her iki tasarımda da İlgili içeriği kısa ve net bir şekilde aktarmaktadır. Uzunlukları idealdir.
Gruplama: Birinci de bilgi grupları içeriği tam anlamıyla yansıtmaktadır, içerikle uyumludur. İkincisinde ise biraz karmaşık bir yapı kullanılmış olsa da içerikle uyumludur.
Sistematik: Her ikisinde de içerikle uyumlu, algılamayı kolaylaştıracak şekilde öğelerin yerleşimi gerçekleşmiş,her ikisi de uyumlu bir sistematiğe sahip.
Süreklilik: Birinci infografik de öğeler arasında algılamayı kolaylaştıracak anlamsal süreklilik bulunmaktadır. İkincisinde ise öğeler arası geçişler de kopukluklar var.
Önemli Bilgi: Birincisinde önemli bilgiye değinilmemiş, ikincisinde önemli bilginin bir kısmı tasarımda bulunmakatadır.
Anahtar Kavramlar: Birincisinde anahtar kavramlar izlenimsel bir kavram haritası oluşturmakta, ikincisinde önemli kavramların bir kısmı içerikte bulunmakta.
Açıklama: Birinci de kavramlar ile ilgili açıklamalar içerikle uyumludur. İkinci de kavramlara yönelik açıklamalar yetersiz düzeyde.
Örnekleme: Her ikisinde de örnekler içerikteki önemli bilgiyi desteklemektedir.
Sonuç: Her ikisinde de içeriğe yönelik çıkarılan sonuç yeterlidir.
Kimlik: Birincisinde kimlik bilgileri yetersiz, ikincisinde ise tasarım tarihi ve kaynakça belirtilmiş.
Görselleştirme:
Görsel Hiyerarşi: Her ikisinde de öğeler, anlamlı bilgi gruplamasına uygun bir şekilde görsel hiyerarşi oluşturmakta.
Yönlendirme: Her ikisinde de yönlendirme boyutlandırma, renk, karşıtlık kullanılarak sağlanmış, öğeler geometrik bir örüntü oluşturacak şekilde yerleştirilmiş.
Ritim: Her iki tasarımda da anlamlı bilgi grupları arasındaki ritim tekrarlayan öğeler ya da benzer öğelerle sağlanmıştır.
Vurgu: Birinci tasarımda herhengi bir öğeye vurgu yapılmamış, ikincisinde ise önemli bilgi vurgulanmış ana mesajı yansıtmıştır.
Süreklilik: Her iki tasarımda da anlamlı bilgi gruplarını oluşturan öğeler arasında şekiller ile renkler ile süreklilik sağlanmış
.
Denge : Birinci de öğeler, alt bilgi grupları ve genelde, yazı ve görsel dengesini sağlayacak ve önemli bilgiyi ön plana çıkaracak biçimde yerleştirilmiş. ikinci de ise öğeler yazı ve resim dengesini sağlayacak biçimde yerleştirilmiş.
Bütünlük:Her iki tasarımda da anlamlı bilgi gruplarında kendi içinde ve infografiğin genelinde bütünlük yakalanmış.
Yazı: Her ikisinde de uygun yazı tipi kullanılmış, zemin rengine biraz zıt renkler seçilmiş, yazı büyüklüğü okunaklı olup, farklı yazı büyüklükleri içerikle uyumlu nitelikte kullanılmış, satır uzunlukları uygun şekilde ayarlanmış, akıcı okumaya elverişli, satır aralarında ki boşluklar algılamayı kolaylaştıracak genişlikte ayarlanmış, İkinci tasarımda dikkat çekilmek istenen noktalar daha büyük punto ile yazılmış.
Renk: Her ikisinde de renklerin birbirleriyle uyumluluğu okunabilirliği kolaylaştırmış, zıt renkler kullanılarak gözü yormamaya çalışılmış.
Görseller: Her ikisinde de görseller içerikteki önemli bilgi ile ilgili olup, birbirleriyle uyumlu niteliktedirler, görsellerin ne ile ilgili olduklarını açıklayan kısa bilgiler bulunmaktadır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)